9 Temmuz 2016 Cumartesi

ÜMMET ANLAYIŞI MI, TEB’A ANLAYIŞI MI, YOKSA İNSAN HAKLARI EVRENSEL DEĞERLERİ Mİ? Av. ERTUĞRUL MAT 14. Dönem Bursa MV.,

ÜMMET ANLAYIŞI MI, TEB’A ANLAYIŞI MI, YOKSA İNSAN  HAKLARI EVRENSEL DEĞERLERİ Mİ?
Av. ERTUĞRUL MAT
14. Dönem Bursa Millet Vekili
Bölgemizde köklü devlet geleneğine ve reflekslerine sahip üç ülke var.
Türkiye, Rusya ve İran...
Bu ülkelerin, bölgelerindeki olaylara, bir iktidar partisinin günlük değerlendirmeleri ile bakmak lüksü yoktur..
Tabii ki, Türkiyemiz için de bu böyledir.
Türkiye’ de % 49.5 luk bir iktidarın, bu ekseriyete güvenerek, dış politikayı kendi değer ölçülerine göre yönlendirmek hakkı yoktur.
Geriye dönüp balacak ve bu milletin binlerce yıl ayakta kalmasının sebebini anlamaya çalışacaktır.
Açık söylemek lazım gelirse, bugünkü rahatsızlığın sebebi, dış politika meselelerine ümmetçi anlayışla bakılmasıdır.
Bu görüş ve davranış,bugünkü dünya şartlarına uymamaktIr.
Eskiden ya Şii, Sünni’ yi , ya da  Sünni Sii’ yi öldürürdü.
Katolik  protestanı,  protestan katoliği,Hrıstiyan Müslümanı, Müslüman Hrıstiyanı yakaladığı yerde boğazlardı.
Şimdi, İŞİD, Harem-i Şerif’te , Mescid- i Nebevi’de, İstanbul’da, Ankara’da bombalar patlatıyor, aynı ümmetten, aynı meshepten  insanları katlediyor.
Bunları görenlere,m yaşayanlara, ümmet dayanışmasını nasıl anlatırsınız?
Oysaki emperyal vizyonla bakıp,teb’a anlayışıyla dış politikanızı çizersiniz, hem tarihinize , hem dünya gerçeklerine, hem de emperyal genlerinize uygun davranmış olursunuz.
Tabii emperyal perspektif deyince, bunu sadece, Osmanlı İmparatorluğu’ na  da endeksleyemezsiniz.
Tarihte varlığınızın tescil edildiği günden başlarsınız.
Bu da yetmez, emperyal vizyonunuzu ümmetçilik anlayışından kurtarıp, insan hakları evrensel değerlerineyükseltmeniz de  gerekir.
O zaman, bir zamanlar hâkimiyetiniz  altındaki topraklarda, teb’anız olma şuuru ile yaşamış olan, Bulgara da, Arnavut’a da, hrıstiyana da,müslümana da, şiiye de, sünniye de, sahip çıkmanız, ülkeniz de kimseyi rahatsız etmez.
Mayanmar’daki müslümanın  da, doğu Türkmenistan’ daki  Uygur Türkleri’ nin  de haklarını uluslararası platformda savunduğunuz zaman destek bulursunuz.
Büyük devlet böyledir,
Hamidir,kucaklayıcıdır, evrensel değerlere sahiptir.
Günlük politikalarla değil; asırlara dayanan politikalarla yönetilirler.
Bazen bu politikaları kavrayamayan, daha basite indirgeyen, daha  daraltıcı kalıpları deneyen yöneticiler gelir devletin başına..Beş sene on sene, onbeş sene de kalırlar başımızda, bu  önemli değildir..Geçer giderler, Onların da  ömrü bizimki kadardır.
Bizden fazla  yaşamazlar, yaşayamazlar.
Kötü yönetenler de, kötü yötetilenler  gibi ölürler.
Devletlerin ömrünü, kendi ömrümüzün uzunluğu veya kısalığı ile mukayese edemeyiz,
Unutmamalıyız ki, bu  ülkede sadece kendimiz ve bugünkü neslimiz  için yaşayamıyoruz.Bizim yaşamımız, sadece bugünümüz için değil, çocuklarımızın yaşayacağı yarınımız içindir de.
Kim  ne derse desin, ülkemiz de demokrasi ilerleyecek, kim ne  derse desin,  ülkemizde lâik cumhuriyet daha sağlam temeller üzerinde yükselecek..
İnsanlarımız, teb’a şuuruyla, düşünce, inanç ve teşebbüs hürriyetlerini, insan olmak  haysiyetiyle yaşayacak.
Hrıstiyan mı, müslüman mı, ateist mi, budist mi, bakılmayacak.
Hepsi teb’amızdır denilecek.

Bunun için, hiç şüpheniz olmasın ki, Atatürk’ ün dediği gibi “ Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder