28 Mayıs 2014 Çarşamba

BEDELSİZ ARAÇ İTHALATI; NEDİR VE NE DEĞİLDİR?...

BEDELSİZ ARAÇ İTHALATI
BEDELSİZ İTHALAT NEDİR?
Bedelsiz ithalat; bedeli için döviz transferi yapılmadan yurt dışında elde edilen ve yurda getirilmesi mecburi olmayan dış kazanç ve tasarruflarla satın alınan bazı şahsi ve ticari mahiyette eşyanın yurda ithalidir.
BEDELSİZ İTHALAT YOLUYLA GETIRILEN ŞAHSİ MAHİYETTE EŞYANIN KAPSAMI NEDİR?
Motorlu ve motorsuz özel nakil vasıtaları, kullanılmış ev eşyası, işyeri nakli suretiyle getirilen sermaye malları, teknik malzemeler ile büro ve dükkân malzemeleri.
BEDELSİZ ITHALAT KAPSAMINDA YURDA GETIRILEBILEN MOTORLU VE MOTORSUZ ÖZEL NAKIL VASITALARI NELERDIR?
Motorlu özel nakil vasıtaları: Otomobil ile bunlarla birlikte getirilen römorklar ve karavanlar, motosikletler, özel uçaklar ile diğer eğlence ve spor amaçlı vasıtalar.
Motorsuz özel nakil vasıtaları: Her türlü bisiklet ile kürekli kayıklar ve kanolar.
TİCARİ ARAÇLARIN BU MUAFIYETTEN FAYDALANARAK GETİRİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Hayır. Motorlu ticari araçlar ve diğer ticari nakil vasıtalarının bu muafiyet kapsamında getirilmesi mümkün değildir.
BEDELSİZ ARAÇ İTHALATINDA VERGI MUAFIYETİNİN KAPSAMI NEDİR?
Bedelsiz araç ithalinde yalnızca gümrük vergisi muafiyeti söz konusudur. Aracın motor hacmine göre değişen oranda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve KDV serbest dolaşıma girişi sırasında gümrük idarelerince tahsil edilir. Bununla birlikte, veraset yoluyla intikal eden araçların ithalinde gümrük vergisinin yanı sıra ÖTV ve KDV muafiyeti de söz konusudur.
KİMLER BEDELSIZ ARAÇ İTHALI YAPABILIR?
a) Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra, yerleşim yerini Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler.
Bu kişilerin, Türkiye’ye son giriş tarihinden geriye doğru bakıldığında yurtta bir takvim yılında altı aydan fazla kalmamış olmaları gerekir. Türkiye’de 45 güne kadar olan kalışlar yurt dışında kalış süresinden sayılır. Türkiye Gümrük Bölgesi dışında son on yıl içinde en az beş yıl ikamet eden gerçek kişiler için yerleşim yerine ilişkin bu süre şartı aranmaz.
b) Yurt dışındaki milli veya milletlerarası kadrolara sürekli görevli olarak atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri (Bu kişiler için Türkiye gümrük bölgesi dışında en az 24 ay ikamet şartı aranmaz)
c) Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler. (Bu kişiler için Türkiye gümrük bölgesi dışında en az 24 ay ikamet şartı aranmaz)
d) Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin vefatı halinde, Türkiye’de ikamet eden gerçek kişi mirasçıları.
Murisin, Türkiye’ye son giriş tarihinden geriye doğru bakıldığında yurtta altı aydan fazla kalmamış olması gerekir. Türkiye’de 45 güne kadar olan kalışlar yurt dışında kalış süresinden sayılır. Türkiye Gümrük Bölgesi dışında son on yıl içinde en az beş yıl ikamet etmiş olan gerçek kişiler için yerleşim yerine ilişkin bu süre şartı aranmaz.
YERLEŞİM YERİ, YERLEŞİM YERI NAKLİ NE DEMEKTİR?
Yerleşim yeri; Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az beş yıl ikamet eden gerçek kişiler hariç olmak üzere, kişisel veya mesleki bağlar nedeniyle bir kişinin Türkiye’ye son giriş tarihinden geriye doğru bir yılda en az yüzseksenbeş gün yaşadığı yeri ifade etmektedir.
Yerleşim yerinin nakli; Kişinin yabancı bir ülkedeki yerleşim yeri ve işine ait bağlarını keserek Türkiye Gümrük Bölgesine yerleşmek amacıyla kesin olarak gelmesini ifade eder.
KIMLER BEDELSIZ İTHALAT KAPSAMINDA YURDA ARAÇ GETİREMEZ?
a) Yirmi dört ayı aşmayan süreyle Türkiye Gümrük Bölgesi dışında geçici olarak görevlendirilen kamu görevlileri,
b) Evlilik suretiyle Türk vatandaşlığına geçenler,
c) Çifte vatandaşlık statüsünü haiz Türk vatandaşları,
d) Sürekli görevle yabancı bir ülkede bulunmakta iken, yine sürekli görevle başka bir yabancı ülkeye atanması nedeniyle yerleşim yerini Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakledemeyen kamu görevlileri,
bedelsiz araç ithal edemezler.
BEDELSİZ İTHALATI YAPILACAK ARACA İLİŞKİN ŞARTLAR NELERDİR?
a) Aracın; bedelsiz ithalattan yararlanacak kişilerin Türkiye’ye, ikamet nakil belgesindeki tarihten sonraki ilk giriş tarihinden; veraset intikali neticesinde yapılan bedelsiz ithalatlarda ise murisin vefat tarihinden geriye dönük olarak en az 6 ay boyunca, yurt dışında yerleşik bulunulan ülkede adlarına kayıtlı olması,
b) Aracın, kişilerin adlarına kaydının yapıldığı yıl itibarıyla, kayıt ve model yılı dahil, üç yıldan eski olmaması,
gerekmektedir. Aracın ilk ediniminde kayıt ve model yılının farklı olması durumunda, en yakın tarih esas alınır. Model yılının tespit edilemediği durumlarda üretim yılı esas alınır.
MOTORLU VEYA MOTORSUZ VASITALARINDAN HER BIRINDEN KAÇ ADET GETİRİLMESİ MÜMKÜNDÜR?
Muafiyet şartlarının sağlanması halinde; motorlu ve motorsuz nakil vasıtalarından her birinden birer adet getirilmesi mümkündür.
Örneğin, kişi, bir adet otomobil, bir adet motosiklet ile bir adet bisikleti bedelsiz ithalat kapsamında bir defada yurda getirebilir.
BEDELSİZ İTHALAT KAPSAMINDA YURDA ARACINI GETİREN VE DAHA SONRA YURT DIŞINA TEKRAR YERLEŞEN BIR KİŞİ YURDA DÖNÜŞÜNDE BİR KEZ DAHA ARAÇ GETİRME HAKKI VAR MIDIR?
Bedelsiz araç ithalatından yararlanma hakkı 5 yılda bir verilmiştir. İlk aracın fiili ithalat tarihi üzerinden beş yıl geçmiş olması ve diğer şartların sağlanmış olması halinde tekrar bu kapsamda araç ithal edilmesi mümkündür.
EŞLER BU KAPSAMDA AYRI AYRI ARAÇ GETİREBİLİRLER Mİ?
Hayır. Veraset yoluyla yapılan araç ithali hariç bedelsiz araç ithalinde “aile ünitesi” esas alınır. Aile ünitesi, karı-koca ve 18 yaşından küçük çocuklardan oluşmaktadır. Muafiyet hakkı aile ünitesine tanınmaktadır.
Haktan yararlanmayan eşin, 5 yıl geçmedikçe yeniden ithal izni için gümrük idaresine müracaat etmeyeceğine dair taahhütnamenin gümrük idaresine ibrazı zorunludur.
EŞİ ADINA KAYITLI ARACIN BEDELSİZ İTHALATINI KIŞI KENDİSİ YAPABİLİR Mİ?
Hayır. Verilen hak şahsın taşıması gereken şartlara bağlı olduğundan, eşlerden biri, diğeri adına kayıtlı aracı ithal edemez. Ancak, ithalat işlemleri eşlerden herhangi birisi tarafından gümrük idaresine müracaat edilip sonuçlandırılır.
BEDELSİZ İTHALAT YOLUYLA GETİRİLEN ARACIN SATIŞI VEYA DEVRİ İÇİN BİR SÜRE ŞARTI VAR MIDIR?
Bu kapsamda getirilen araçlar 12 ay geçmedikçe, gümrük idaresine izin alınmaksızın belli bir para karşılığı veya karşılıksız olarak ödünç verilemez, teminat olarak gösterilemez, kiralanamaz, devredilemez veya satılamaz.
Muafen ithalinden itibaren geçmesi gereken 12 aylık sürenin bitiminden önce ödünç verilen, teminat olarak gösterilen, kiralanan, devredilen veya satılan motorlu veya motorsuz özel kara nakil vasıtalarına ait gümrük vergileri, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 181 ila 194 üncü maddelerindeki esaslara göre tahsil olunur. Bu durumda yükümlüler hakkında ayrıca cezai takibat yapılır.
BAŞVURULAR HANGI GÜMRÜK İDARELERİNE YAPILMAKTADIR?
Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü
İstanbul Yeşilköy Otomotiv İhtisas Gümrük Müdürlüğü
İzmir Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü
Gebze Gümrük Müdürlüğü
BAŞVURU IÇIN SÜRE KISITI NEDIR?
a) Yurt dışında 24 ay ikamet eden Türk vatandaşlarının; ikamet nakil belgesindeki tarihten sonraki ilk giriş tarihinden itibaren 6 ay.
b) Kamu görevlilerinin; görev sürelerinin bitiminden sonraki ilk giriş tarihinden itibaren 6 ay.
c) Türk vatandaşlığına geçenlerin; vatandaşlık kararından sonra adlarına nüfus kağıdının düzenlendiği tarihten itibaren 6 ay.
ç) Muafiyetten yararlanacak olan varisin; murise aidiyetinin ve namlarına gelenlere intikalinin kanaat verici resmi belgelerle ispatı şartıyla, veraset ilamı tarihinden itibaren 24 ay içerisinde yetkili gümrük idarelerine başvurmaları gerekmektedir.
BAŞVURU SIRASINDA İSTENEN BELGELER NELERDİR?
a) Türk vatandaşlığına geçiş hali hariç olmak üzere, pasaport veya NATO Seyahat Emri, Lasse-Passe vb. pasaport yerine geçen belgeler.
b) Teslim-Tesellüm Belgesi.
c) Aile ünitesi uygulanan hallerde vukuatlı nüfus kayıt örneği.Formun Üstü
ç) Yerleşim yeri olan ülkede, işverenden ilişiklerinin kesildiğine dair belge ile İş ve İşçi Bulma Kurumundan işsizlik parası veya yardımı almadıklarını, keza ilgili makamlardan mevcut ikamet kaydını sildirdiklerini belgelemeleri; ayrıca ihtiyarlık sigorta primi kesintilerini durdurduklarına dair belge ve öğrenci iseler okulla ilişiklerinin kesildiğini gösteren belgeyi dış temsilciliklerimize ibraz etmeleri üzerine, yerleşim yerlerinin nakledildiğine dair ilgili temsilciliklerce düzenlenecek ikamet nakil belgesi.
d) Türkiye Gümrük Bölgesi dışında son on yıl içinde en az beş yıl ikamet etme süresinin tespitine yönelik kişinin yurda giriş-çıkış kayıtları.
e) Motorlu nakil vasıtaları için hak sahipleri adına kayıtlı mülkiyet veya trafik belgeleri aslı; yurtdışında bulunduğu ülke makamlarınca aslının alıkonulması sonucu ibraz edilemediğine ilişkin belgenin dış temsilciliklerimizce onaylı örneği. Trafik veya mülkiyet belgesinin herhangi bir nedenle yenilenmesi halinde, aracın önceden de aynı kişi/kişilerden biri adına kayıtlı olduğunun belgelendirilmesi şartıyla önceki trafik veya mülkiyet belgelerindeki tarih esas alınır.
f) İthal talebinde bulunmayan eşin 5 yıl geçmedikçe yeniden ithal izni verilmesi için müracaat etmeyeceğine dair taahhütname
g) Kamu görevlilerince yapılacak serbest dolaşıma giriş işlemlerinde atama kararı ve görevin sona erdiğini gösteren bağlı bulundukları kamu kurum veya kuruluşu tarafından verilecek belge.
ğ) Türk vatandaşlığına geçişi gösteren belge.
h) Veraset yoluyla yapılacak serbest dolaşıma giriş işlemlerinde veraset ilam
ı) Veraset yoluyla yapılacak serbest dolaşıma giriş işlemlerinde, miras bırakacak kişinin Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik olduğunun ispatı için yurda giriş-çıkış kayıtları.
i) Veraset yoluyla yapılacak serbest dolaşıma giriş işlemlerinde muafiyetten yararlanacak kişinin Türkiye’de yerleşik olduğunun ispatı için vukuatlı nüfus kayıt örneği.
j) Veraset yoluyla yapılacak serbest dolaşıma giriş işlemlerinde, birden fazla varis bulunması halinde, Türkiye’de bulunan diğer mirasçılar için noter tasdikli “feragat mukavelesi”.
KONUYLA İLGİLİ MEVZUATA NASIL ULAŞABILİRİM?
07/10/2009 tarih ve 27369 (1. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar”
06/07/2011 tarih ve 27986 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Gümrük Muafiyeti Tebliği’nden ulaşmak mümkündür.
BEDELSİZ İTHALAT YOLUYLA GELEN ARAÇLARDA MALİ YÜKÜMLÜKLER VE ORANLARI NELERDİR?
Aracın motor hacmine göre değişen oranda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve aracın CIF Değeri (Navlun ve sigorta bedeli dahil kıymeti) ve ÖTV Toplamının % 18’i oranında Katma Değer Vergisi (KDV) aracın serbest dolaşıma girişi sırasında gümrük idarelerince tahsil edilir.
MOTOR HACMİ (cc)
ÖTV ORANI (%)
0-1.600 
37
1.600-2.000
80
2.000-
130
Amortisman indirimi sonunda bulunan ve vergiye esas kıymetin tesbitinde aracın model yılındaki FOB kıymetiyle çarpılacak oranlar:

ARACIN YAŞI
ORAN (%)
0
100
1
80
2
68
3
57,8
4
49,13
5
41,76
6
35,49
7
30,17
8
25,64
9
21,79
10
20
Navlun ve Sigorta :
AĞIRLIK
AB VE EFTA MENŞELİ
ABD VE UZAKDOĞU MENŞELİ
AB VE EFTA'DAN GELEN UZAKDOĞU MENŞELİ
0-1.200
150 €
650 $
300 $ + 150 €
1.200-1.600
200 €
700 $
400 $ + 200 €
1.600-
230 €
800 $
500 $ + 230 €
ÖRNEK:
CIF bedeli 10.000 € olan ve motor hacmi 1.600 cc’yi geçen ancak 2.000 cc’yi geçmeyen bir araç için ödenmesi gereken vergilerin hesaplanması aşağıda gösterilmiştir:
CIF Bedeli =10.000 €
Motor hacmi =1.600 cc üzeri (1.800 cc)
Özel Tüketim Vergisi = CIF Bedeli x Özel Tüketim Vergisi Oranı
= 10.000 € x % 80 = 8.000 € = ÖTV
Katma Değer Vergisi = (CIF Bedeli + Özel Tüketim Vergisi) x KDV Oranı
= (10.000 € + 8.000 €) x % 18
= 18.000 € x % 18 = 3.240 € = KDV
Gümrükte ödenecek vergiler toplamı = ÖTV + KDV
= 8.000 € +3.240 € = 11.240 €
Kaynak: T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (Güncelleme: Kasım 2012)

15 Mayıs 2014 Perşembe

Yılmaz Dönmez, (Yeminli Mali Müşavir) "İhraç Kaydıyla Ürün Alan İhracatçıların İadesinde Son Durum"

Yılmaz Dönmez
Yeminli Mali Müşavir

İhraç Kaydıyla Ürün Alan İhracatçıların İadesinde Son Durum 
Tarih: 14.05.2014 

KDV Genel Uygulama Tebliğiyle Katma Değer Vergisi Kanunu’nu ile ilgili olarak yayımlanan 123 genel tebliğ, tek bir tebliğ çatısında birleştirilerek KDV Genel Uygulama Tebliği, 26.04.2014 tarihinde yayınlanan ve 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğ ile sadece daha önce yayımlanan genel tebliğler birleştirilmemiş olup; tebliğlerde hüküm olmaması nedeniyle özelgelerle yön verilen uygulamalar da tebliğde yer almıştır.

İhraç kaydıyla ürün alan ihracatçıların, genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle alabileceği azami KDV iadesinin ne olacağı sorusunun yanıtı, ne kanunda ne de tebliğlerde yer almaktaydı.

Bu sorunun yanıtı, Vergi İadesinin özelgeleriyle cevap bulmaktaydı. Ancak bu konuda verilen iki farklı özelge bulunması nedeniyle ihracatçıların da kafaları biraz karışıktı.

KDV Genel Uygulama Tebliğiyle bu konudaki sorun, artık çözülmüş ve konuya açıklık getirilmiştir.

Bilindiği üzere; KDV ödeyerek aldığı ürünleri ihraç eden ihracatçıların, genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödedikleri KDV’nin bulunması durumunda iade edilebilecek azami KDV iadesi tutarı, 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile sınırlandırılmıştır.

Buna göre; ihracatçı firmaların, ihraç edilen ürünler için ödedikleri KDV ile genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (ATİK) iade olarak alabilecekleri azami KDV tutarı, ihracat tutarının genel KDV oranıyla ( % 18 ) çarpımı suretiyle bulunacak tutardan fazla olamaz.

Bir örnekle açıklamak istersek;

Firmamızın satışlarının tamamı yurt dışınadır, bir başka deyişle yurtiçi satışı bulunmamaktadır.
İhraç edilen ürünler için ödenen KDV 1800 TL
Genel yönetim giderleri için ödenen KDV 100 TL
ATİK için ödenen KDV 5.000 TL
Yapılan ihracatın TL karşılığı 12.000 TL

Bu durumda ihracatçı firmamızın ödediği KDV tutarı 6.900 TL’dir. Bu tutarın tamamının iadesi, 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğindeki sınırlama nedeniyle mümkün değildir.

Buna göre, maksimum iade edilebilecek KDV tutarı, yapılan ihracat bedelinin genel KDV oranıyla çarpılması suretiyle bulunacak tutar olacaktır. Örneğimize göre bu tutar, (12.000 x % 18=) 2.160 TL olacaktır. 2.160 TL’nin 1.800 TL’si ihraç edilen ürün için ödenen KDV, 100 TL’si genel yönetim giderleri için ödenen KDV ve geriye kalan 260 TL ise ATİK için ödenen KDV’dir.

İhracatçı firmamız, ATİK nedeniyle ödediği KDV’den geriye kalanının iadesini, sonraki dönemlerde yapacağı ihracat ile almaya hak kazanacaktır.

Sonradan mevzuatımıza girmiş olan Tecil – Terkin uygulaması, ihracatçılara kolaylık sağlamak için getirilen bir uygulamadır. Bu uygulamanın amacı, ihraç edilecek ürünler için ihracatçılar tarafından KDV ödenmemesi suretiyle ihracatçılara kaynak sağlamaktır. Çünkü ihracatçılar, bir yandan KDV ödeyip diğer yandan ihracatın gerçekleştiği dönemde ödediği KDV’yi iade olarak almaktaydı.

Tecil – Terkin uygulaması, bir ön ihracat istisnası değildir. Bu nedenle ihraç kaydıyla ürün satanlar, düzenledikleri faturada KDV hesaplayıp göstermek ve KDV beyannamesi ile hesaplanan KDV olarak beyan etmek zorundadır. Faturada hesaplanan ve beyan edilen KDV, ihracatçıdan tahsil edilmediğinden ödenmesi gereken KDV çıkması durumunda ödenecek KDV tutarı, tecil edilmekte ve ihracatın gerçekleşmesiyle birlikte terkin edilmektedir. Ödeme çıkmaması veya kısmen ödeme çıkması durumunda da ihraç kaydıyla ürün satanlar iade almaya hak kazanmaktadırlar.

Genel Uygulama Tebliğinden önce, ihraç kaydıyla ürün satın alan ihracatçı firmaların, maksimum alabileceği iade tutarı ile ilgili olarak yukarıda da belirttiğimiz gibi ne kanunda ne de tebliğlerde bir hüküm bulunmamaktaydı. Bu nedenle yaşanan sorunlar, özelgelerle çözülmekteydi.

Gelir İdaresi vermiş olduğu bir özel gede; ihraç kaydıyla ürün alan ihracatçılar için de 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca ihracat tutarının genel KDV oranıyla çarpımı suretiyle bulunacak tutarın iade edilebileceğini belirtmiştir.

Gelir İdaresi sonradan görüş değiştirerek başka bir özelgesinde, azami iade edilebilecek KDV tutarını, ihracat bedelinden ihraç kaydıyla alınan ürünlerin bedelinin düşülmesi sonucunda bulunacak tutarın % 18 olarak belirlemiştir.

İlk özelgeye göre yukarıda verdiğimiz örnekteki ihracatçı firma, ihracat bedelinin genel KDV oranıyla çarpımı suretiyle bulunan 2.160 TL KDV iadesi alabilecektir. İade olarak alınan 2.160 TL’nin, 100 TL’si genel yönetim giderleri için ödenen KDV, geriye kalan 2.060 TL ise ATİK için ödenen KDV olacaktır.

İkinci özelgeye göre ise örnekteki ihracatçı firmanın alabileceği maksimum iade tutarı, ihracat bedelinden ihraç kaydıyla satın alınan ürün bedeli düşüldükten sonra kalan tutarın % 18’i olacaktır. Buna göre, ihracatçı firmanın, ihraç kaydıyla aldığı ürün bedelinin 10.000 TL olduğunu varsayarsak, alınabilecek azami iade tutarı ((12.000 – 10.000 =) x % 18 =) 360 TL olacaktır.

İki görüş arasında 1.800 TL’lik fark bulunmakta ve bu fark da gelir idaresi ile mükellefler arasında sorunlar yaşanmasına neden olmaktaydı.

KDV Genel Uygulama Tebliğine hüküm konulmasıyla ile bu sorun, sorun olmaktan çıkmıştır.

Genel Uygulama Tebliğinin IV/A-1,3 bölümü uyarınca; ihraç kaydıyla mal alan ihracatçının ödemediği KDV’yi iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel giderler ve Atik’ler nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda ihracatçının genel giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki farkı aşamaz.

Bu hükümle, genel olarak yukarıda belirttiğimiz ikinci görüş benimsenmiş gibi görünmektedir. Her ikisi de ihraç kaydıyla alınan ürünün KDV’sinin iadesini kabul etmemektedir.

Ayrıldıkları nokta ise, azami iade tutarının belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır. Özel gede azami KDV tutarı belirlenirken; ihracat bedelinden ihraç kaydıyla satın alınan ürün bedeli düşüldükten sonra kalan tutarın % 18’i esas alınmış, Genel Uygulama Tebliğinde ise, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki fark esas alınmıştır.

Bu da, Bakanlar Kurulu Kararıyla KDV oranı indirilmiş ürünleri ihraç kaydıyla alan ihracatçılara artı bir avantaj sağlamaktadır.

Şöyle ki, 10.000 TL tutarında ihraç kaydıyla mal alan üç ayrı ihracatçı düşünelim. Birincisinin aldığı ürünün % 18, ikincisinin aldığı ürünün % 8 ve üçüncüsünün aldığı ürünün % 1 KDV oranına tabi bir ürün olduğunu düşünelim. Her üç ihracatçı da almış oldukları ürünleri 12.000 TL bedelle ihraç etmişler ve 5.000 TL ATİK nedeniyle yüklenmiş oldukları KDV’leri olduğunu varsayalım.

Buna göre, her üç ihracatçının ATİK nedeniyle alabilecekleri azami KDV iadesi söyle olacaktır.

I. İhracatçı II. İhracatçı III. İhracatçı
Yapılan İhracat Tutarı 12.000 TL 12.000 TL 12.000 TL
İhracat Bedelinin % 18’i 2.160 TL 2.160 TL 2.160 TL
İhraç Kaydıyla Alınan
Ürünün KDV’si 1.800 TL 800 TL 100 TL
İade Alınabilecek Azami
KDV Tutarı 360 TL 1.360 TL 2.060 TL

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere; II. ve III. İhracatçı, özelgeye göre ((12.000 – 10.000) x % 18=) 360 TL iade alabilecekken Genel Uygulama Tebliği uyarınca II. ihracatçı 1.360 TL ve III. ihracatçı ise 2.060 TL iade alabilecektir.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz)