27 Haziran 2014 Cuma

TBMM’DEKİ YASA TASARISINA GÖRE: “YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ TEHDİT ALTINDA‏”

TBMM’DEKİ YASA TASARISINA GÖRE: “YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ TEHDİT ALTINDA‏”
TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASON DERNEĞİ İLE 
TÜRK YOĞUN BAKIM
DERNEĞİ'NİN BASIN AÇIKLAMASI
-YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ TEHDİT ALTINDA…
-YOĞUN BAKIM UZMANI SAYISININ YETERSİZLİĞİNE KARŞI GÜNDEN GÜNE ARTAN YOĞUN BAKIM HİZMETLERİNİN ARTMASI SAĞLIKTA ÖNEMLİ BİR KRİZİN YAKLAŞTIĞININ HABERCİSİ…
- TBMM’DEKİ YENİ YASA TASARISINA GÖRE TÜRKİYEDEKİ YAKLAŞIK 1500 SAĞLIK KURULUŞUNDAKİ YAKLAŞIK 26 BİN YATAĞA 208 YOĞUN BAKIM UZMANININ BAKMASI GEREKECEK…
- YOĞUN BAKIM UZMANLARINDAN YASA TASARISINA İTİRAZ:
TBMM SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONUNDA GÖRÜŞÜLEN; “ TÜRKİYE SAĞLIK ENSTİTÜLERİ BAŞKANLIĞI KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDEKİ KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI” NIN 21. MADDESİ YENİDEN DÜZENLENMELİ. “ YASA TASARISI BU HALİ İLE YOĞUN BAKIM HİZMETLERİNDEKİ SORUNU ÇÖZMEKTE YETERSİZ KALDI”
Değerli basın mensubu,
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonunda görüşülen, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın alanımızla ilgili olan ve kanunlaşması için desteklediğimiz 20 ve 21. Maddelerinin ilgili komisyonda nihai şekli belirlenmiştir. Esas anlamda bu yasa tasarısı, bu güne kadar mağdur olan Yoğun Bakım Emektarı doktorlarının haklarının iadesini sağlamanın yanı sıra ülkemizdeki yoğun bakım hizmetlerinin yürütülebilirliğinin de sağlanmasını amaçlamaktadır.  Ancak TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonunda değişik gerekçeler ile yapılan değişiklikler sonrasındaki bu özelliklerini kısmen kaybetmiş olup son hali aşağıdaki gibidir:
20. madde: Tıpta Uzmanlık Kurulunca süre artırımı yapılan ana dallarda, süre artırımının gerekçesi olan çekirdek eğitim müfredatının içeriği o uzmanlık dalına bağlı yan dal alanları ile ilişkili ise, ilgili yan dalın eğitim süresi, tıpta uzmanlık kurulunca üçte birine kadar müfredatta belirtilen süre kadar azaltılır.
21. madde: 25/11/2012 tarihinden önce en az 3 yılı eğitim kurumlarında olmak üzere toplam 5 yıl süre ile yoğun bakım ünitelerinde çalışmış bulunan yan dal yoğun bakım uzmanlık dalının bağlı olduğu ana dal uzmanları ile çocuk yoğun bakım ünitelerinde çalışmış olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde ilgili yan dal uzmanlık belgesini almak üzere Sağlık Bakanlığına baş vurabilirler. Başvuranlardan, Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak sınavda başarılı olanların uzmanlık belgeleri, Bakanlıkça düzenlenir ve tescil edilirler. Bu şekilde uzmanlık belgesi alanlar da diğer yan dal uzmanları gibi devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirirler.
Yasa taslağının 20. Maddesinden konu ile alakalı başta Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Göğüs Hastalıkları ana dalları olmak üzere tüm ilgili ana dal uzmanları yararlanacaktır. Bu hali ile yasalaşması ileriye yönelik olarak yoğun bakım yan dal uzmanlık alanının teşviki ve yeterli uzmanlık sayılarına ulaşılabilmesi açısından önemlidir.
Ancak yasa tasarısının 21. Maddesi bu hali ile pratik anlamda işlevsiz bir madde haline gelmiştir.
Bu maddeye göre yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi almak üzere başvuruda bulunacak uzmanlar ortalama olarak 38 yaş üzerinde olan ve bu konuda yoğun bakımlarda aktif olarak çalıştıklarını belgeleyebilen uzmanlar olacaktır. 38 yaş altında olan ve yoğun bakımda çalışmakta olan uzmanların bu yasa maddesinden faydalanmaları söz konusu değildir.
Bu maddeye göre yoğun bakım yan dal uzmanlığına başvuracak değişik ana dallardan uzmanların 3 yılı eğitim hastanelerinde geçmiş olmak şartı ile en az 5 sene ile yoğun bakım ünitelerinde çalıştıklarını ispatlamaları gerekmektedir. Yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimi alacakların 3 sene süre ile eğitim hastanelerinde çalışmaları yeterli iken, uzun sürelerdir ülkemizde değişik kademelerde yoğun bakım hizmetlerini yürütmekte olan değişik uzmanlık ana dalından gelen hekimlerin 3 yılı eğitim hastanesinde olmak üzere 5 yıl süre ile yoğun bakımlarda çalışıyor olmasını beklemek eşitlik ilkesinin veya kazanılmış hakların yok edilmesianlamına gelmektedir.
38 yaş üzerindeki uzmanlar ile ilgili kısıtlamanın yanı sıra bir imtihan ile sınırlamanın olması bu haktan yararlanmayı düşüneceklerin sayısının 150-200’ün altında kalacağını düşündürmektedir.
Yaş sınırlaması ve imtihanın getirdiği sınırlamalara ek olarak  yan dal uzmanlık hakkı kazanacak olanların 2 yıl daha devlet hizmeti yükümlülüğü yapması gerekmektedir. Bu durumda mevcut konumlarının kaybı, aile bütünlüğü ile alakalı problemler, çocuklarının eğitimi, şu anda çalışmakta oldukları hastanelere ve konumlara geri dönme olasılığının olmaması gibi nedenler ile kabul edilmesi mümkün olan bir durum değildir.
Diğer taraftan, bu haktan yararlanması beklenilen değişik uzmanlık alanından gelen hekimlerin aslında 27 Ocak 2012 tarih ve 253 sayılı TUK kararı mağduru oldukları, bu karara göre yan dal uzmanlık belgesi alan 208  kişi ile aynı haklara sahip olmaları gerektiği ortada iken bu şekilde bir uygulama ile karşı karşıya kalmaları mağduriyetlerini arttırmanın yanı sıra küskünlüklerini ve bu alanda çalışma şevklerini tamamen yok etme potansiyeline sahiptir.
Ülkemizde mevcut olan 1458 sağlık kuruluşunun bünyesinde 2599 erişkin yoğun bakım ünitesi ve toplam 16.651 erişkin yoğun bakım yatağı bulunmaktadır. Pediatri ve yeni doğan yoğun bakım üniteleri de dahil edildiğinde toplam yoğun bakım yatağı sayıları 26.000 düzeyine ulaşmaktadır. Sağlık Bakanlığı kaynaklarına göre erişkin yoğun bakım ünitelerinde 1500’den fazla (1172’si Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olmak üzere) meslektaşımız tam zamanlı olarak çalışmaktadır. Bu yoğun bakımlardaki hizmetlerin 24/7 ilkesi ile devam ettirilebilmesi amacı ile çok daha fazla sayıda farklı uzmanlık ana dallarından meslektaşımızın kısmi olarak yoğun bakım ünitelerinde görev aldığı da bilinmektedir. Sağlık Bakanlığının özellikle kalp cerrahisi yoğun bakımlarındaki eleman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacı ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanlarının kalp cerrahisi yoğun bakım ünitelerinde nöbet tutmaları ile alakalı tebliğleri de mevcuttur.
Diğer taraftan yoğun bakım yan dal uzmanlık öğrencilerinin eğitimlerinde görev alan öğretim üyesi, öğretim görevlisi, uzman doktorların önemli bir kısmının yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi yoktur. TUK’un kararlarına göre 1 yıldan fazla  süreden beri yoğun bakım ünitelerinde çalışmakta olan farklı uzmanlık alanlarından uzman doktorların yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitim protokollerinde görev almalarına olanak verilmiştir.
Ülkemizde yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi almak için 2009 yılında başvuruda bulunan farklı ana dal uzmanlarının toplam sayısı 800-900 arasındadır ve bunlardan sadece 208’i uzmanlık hakkını kazanabilmiştir.
Yan dal uzmanlık belgesi almak üzere 2009 ve 2011 yıllarında başvuruda bulunan farklı ana dal uzmanlarının tamamına (800-900 kişi) yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi verilmesi durumunda bile mevcut yoğun bakım ünitelerinin ve yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitiminin yürütülmesi zordur.
Hal böyle iken 18.01.2014/6514 sayılı kanunun 46. Maddesine göre yetkisiz kişiler ile sağlık hizmeti verdirenlerin, bir yıldan üç yıla kadar kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adi para cezası ile cezalandırılacağı hükmü getirilmiştir.
Dolayısı ile şu anda yoğun bakım hizmetlerini ve yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimini yürütmekte olan farklı ana dal uzmanlarının karşı karşıya kaldıkları uygulamalar sonucunda ortaya çıkan mağduriyetleri, mağduriyetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik Sağlık Bakanlığının haklı kanuni girişimlerinin etkisiz hale getirilmesinin arttırdığı küskünlükler ve hukuki olarak ortaya konulan gerekçeler ile yoğun bakım ünitelerinin işlevlerinin sürdürülebilmesi ve bu ünitelerde çalıştırılacak farklı branşlardan hekimlerin istihdamı daha da zor hale gelmiştir.
Bu durumda ülkemizdeki tüm yoğun bakım hizmetlerinin 208 yoğun bakım yan dal uzmanı ile yürütülebilmesi gibi gerçeklere aykırı bir durum ortaya çıkmıştır.
Yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitiminde ise şu anda sadece 108 kişi istihdam edilmiş durumdadır. Önümüzdeki yıllarda bunun sayısının arttırılabileceği umut edilse bile mevcut eğitmen kadrosu (118) göz önüne alındığında kaliteli uzman yetiştirme olanağının yıllık 150 üzerine çıkması beklenmemelidir.
Ortaya çıkan 208 uzman ve yıllık 150 civarındaki yeni uzman ile yoğun bakım yataklarının sayısı arttırılsa bile hedeflene yoğun bakım hizmetinin verilmesi mümkün olamayacaktır.
Hal böyle iken senelerdir yoğun bakımlardaki hizmeti yürütmekte olan uzmanlara yoğun bakım yan dal uzmanlık belgesi verilmesinin ciddi kıstaslara bağlanmasının yanı sıra bir de şu anda yan dal uzmanlık öğrencisi olanlarla kıyaslayarak mecburi hizmet şartının getirilmesi ileriye yönelik çözümsüzlükleri daha da arttıracak bir uygulamadır. Mecburi hizmet şartının kaldırılması durumunda yan dal uzmanlığını alma olasılığı olan en fazla 150-200 kişinin şu anda yan dal uzmanlığı yapmakta olan kişilerin önünü kapaması, onların geleceğini ortadan kaldırması gibi bir durum da söz konusu olamaz.  Ayrıca yan dal uzmanlık belgesi alacak olanlar ile yan dal uzmanlık eğitimi alanların konum, fonksiyon, kıdem, birikim, tabi olunan hukuki mevzuat açısından farklılıkları mecburi hizmet açısından kıyaslanabilirliklerini ortadan kaldırmaktadır.
Saygılarımızla,
PROF. DR. NESLİHAN ALKIŞ                                       PROF. DR. NECMETTİN ÜNAL
TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASON                TÜRK YOĞUN BAKIM
DERNEĞİ BAŞKANI                                                      DERNEĞİ BAŞKANI
(POZİTİF MEDYA DANIŞMANLIK YAPIMCILIK; pozitifmedya@medyabilgirehberi.net)

13 Haziran 2014 Cuma

Cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde; "Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı af paketi!.."

Cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde; "Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı af paketi!.." 
Vergi, SGK ve idari para cezalarıyla ilgili çeşitli düzenlemeler getiren kanun teklifi Meclis'e sunuldu.
Teklif, cumhuriyet tarihinin en kapsamlı yeniden yapılandırma düzenlemesi olma özelliğini taşıyor.
Af düzenlemesi ile vergi, SGK ve idari para cezalarının faizleri silinecek ve borçlar enflasyona endekslendirilerek yeniden yapılandırılacak. Vatandaşa 36 ay içinde 18 taksitle ödeme imkanı tanınacak. Aftan sadece “sigara yasağı”na uymayanlar yararlanamayacak.
Ak Parti, kamuya borçlu vatandaşların yüzünü güldürecek Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı af düzenlemesi olarak nitelendirilen yasa teklifini dün akşam Meclis’e sundu. Milliyet gazetesinden Şebnem Hoşgör paketin ayrıntılarını yazdı.
YATIRIMI İYİLEŞTİRMEK
Ak Parti Bursa milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile arkadaşlarının imzasıyla dün akşam TBMM Başkanlığı’na sunulan Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair teklifin gerekçesinde düzenlemenin amacı şöyle ifade edildi:
“Borçluların kamuya olan borçlarının enflasyon oranına endekslenmek suretiyle ödenmesi, kamu ile olan mali ilişkinin belli bir plan dahilinde çözümlenmesi suretiyle faaliyetlerine devam edilmesine imkan verilmesi amacıyla hazırlanan teklifle ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir şekilde devamlılığını temin etmek, yatırım ortamını iyileştirmek, özel sektörün kamuya olan borç yükünü azaltmak, maliye ve para politikalarının daha etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amaçlanılmıştır.”
Teklifin Maliye Bakanlığı ile SGK’ca tahsil edilen alacak türlerini kapsadığı belirtilen gerekçede yapılacak ödemelerde finansman sıkıntısı ile karşılaşılmaması için uzun sürede taksitle ödeme imkanı getirildiği vurgulandı.
Kesinleşmiş vergi, SGK ve belli bir miktarın üzerindeki idari para cezalarını yeniden yapılandıran teklif ile ayrıca kasa fazlaları ile ortaklardan alacaklara ilişkin düzenlemelerle işletmele kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi de öngörülüyor.
MTV BORCU HARİÇ
Teklif 30 Nisan 2014 tarihine kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri ve gecikme zamları, 2014 yılına ilişkin tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi 2. taksiti hariç 30 Nisan tarihinden önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, aynı tarihten önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları ile Askerlik, Karayolları Trafik Kanunu, Karayolu Taşıma Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları ve oy kullanmama nedeniyle verilen para cezalarından kesinleşmiş olan borçları kapsıyor.
Yeniden yapılandırma
Düzenleme uyarınca bu kapsamda vadesi geçmiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, ceza faizi, gecikme faizi, gecikme zammı gibi amme alacakları yeniden yapılandırılacak. Bu çerçevede düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihteki TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden, ikişer aylık dönemler halinde en çok 18 eşit taksitte ödemelerini tamamlayanların, faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı silinecek.
TEFE/ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde, öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden de vazgeçilecek.
Borçluların bu imkandan yararlanması için dava açmamış olmaları, açılmış davalarından vazgeçmeleri şartı aranacak.
120 TL'YE KADAR İDARİ CEZAYA AF
Düzenleme uyarınca devlet 120 TL’ye kadarki idari para cezalarını da affedecek. Buna göre Kabahatler Kanunu ve Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları hariç olmak üzere, 1 Ocak 2014 tarihinden önce idari yaptırım kararı verilmesine karşın, yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir kaydı gereken 120 TL’nin altındaki idari para cezaları tebliğ edilmeyecek.
Tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı feri alacakların tahsilinden vazgeçilecek. Ayrıca Maliye Bakanlığı’nca 1 Ocak 2008 tarihinden önce takibe alınmış ve yeni yasa yürürlüğe girene kadar ödenmemiş olan Amme Alacakları Kanunu kapsamındaki 50 TL’yi aşmayan alacaklar ile bunlara bağlı feri alacaklar ile, aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 100 TL’yi aşmayanların tahsilinden de vazgeçilecek. Çıkartılacak kanun kapsamına giren alacaklara ilişkin kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar ile ödenen faizler için bu kanun hükümlerine dayanılarak red ve iade talepleri kabul edilmeyecek.
G-20’DE ÖZEL HÜKÜM 
Teklifte Türkiye’nin 2015’te üstleneceği G-20 dönem başkanlığı kapsamında yapılacak harcamalar da unutulmadı. Bu çerçevede Kamu İhale Kanunu’na eklenecek geçici bir maddeyle, Türkiye’nin üstleneceği dönem başkanlığı kapsamında, 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu ile Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’ndan istisna tutulacak.
EN FAZLA 18 TAKSİT OLACAK
Yeniden yapılandırılan borçlarını taksitle ödemek isteyenler, 6-9-12 veya 18 eşit taksit şeklindeki ödeme seçeneklerinden biri tercih etmek zorunda olacak. Vatandaş tercih ettiği taksit süresinden daha uzun sürede ödeme yapamayacak. Bir ya da iki taksidin süresinde ödenmemesi durumunda, yüzde 4’lük gecikme zammı ile birlikte ödenecek.
TEMİNATLAR İADE EDİLECEK
Bu kanun çerçevesinde ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nisbetinde kaldırılacak ve ödenen tutarlara isabet eden teminatlar da iade edilecek. Benzer sistem SGK’ya olan sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortası primi borçları için de uygulanacak.
(REF: ULUSAL HABER & ULUSAL AJANS; 13 06 2014 – Ankara)