Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
“Yöneticiler; toplumu, bilgeliğin ışığında düzenleyen
kişilerdir.
Bu nedenle ya yöneticiler bilge, ya da bilgeler yönetici
olmalıdır.”
EFLATUN (PLATON) (MÖ.427-347)
***
Değerli arkadaşlar,
Ne yazık ki son yıllarda siyasete ve içimizden çıkan
siyasetçilere duyulan güvende azalma devam etmektedir. Bu azalmada, sade
vatandaş olarak bizlerin sorumluluğu yok mu? İşte bu sorunun yanıtlanması
istendiğinde özeleştiri yapmamız gerekmektedir.Çünkü Milletvekili, Belediye
Başkanı ve diğer seçimler öncesi, uluslararası SİYASİ AHLAK İLKELERİNE uygun
kişileri aramıyoruz. Seçimler sonrası bu ilkelere göre görev yapmalarını
önermiyoruz ve onlara bu konuda yardımcı olmuyoruz. Ama en kötüsü galiba bu
ilkeleri bilmiyoruz. Veya göz ardı ederek dikkate almıyoruz !!!
İstanbul MV. Algan HACALOĞU ve 11 arkadaşı tarafından,
22.12.2002 tarihinde teklif edilen SİYASİ AHLAK YASA teklifinin
üzerinden yaklaşık 13 yıl geçmesine ve giderek daha da çok ihtiyaç duyulmasın
rağmen, halen SİYASİ AHLAK YASASI çıkarılamadı. Özellikle
siyasetçilerimize duyulan güven azalmasını önlemek için bu yasanın bir an evvel
çıkarılması gerekmektedir.
Yine bir genel seçime gittiğimiz bu dönemde, SİYASİ
AHLAK İLKELERİNİ halkımıza ve ilgili siyasi parti yöneticilerimize, yeniden
anlatmamız ve anımsatmamız gerekmektedir. Bu ilkeler;
1- SÖZE BAĞLILIK:
a) Milletvekili genel seçimlerinden sonra TBMM’de yapılan ilk birleşimde,
seçilen Milletvekilleri, millet önünde Milletvekili Andı’nı kürsüden
yüksek sesle okurlar. Milletvekillerinden bu anda parlamenter olarak uymaları
beklenir. Çünkü bu anda göre;
ÞAnayasaya
sadakatten ayrılmama,
ÞHukukun
üstünlüğüne bağlı kalma,
ÞDevletin
varlığını ve bağımsızlığını koruma,
ÞVatanın
ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruma,
ÞDemokratik
ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalma,
ÞHerkesin
insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmama,
ÞMilletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruma,
verdikleri bu sözlerle kendilerini, görevleri sırasında
milletimize karşı bağımlı hale getirmişlerdir.
b) Milletvekilleri seçimlerden önce kendi seçim bölgelerinde seçmene değişik
konularda vaatlerde bulunur ve çeşitli sözler verirler. Milletvekili olarak
seçildikten sonra da verdikleri bu sözleri tutmaları ve gereğini yerine getirme
çabası içinde olmaları beklenir. Bu yüzden Milletvekillerimiz vatandaşa yerine
getiremeyeceği konularda söz vermemeli, yapamayacağı konularda vaatlerde
bulunmamalıdır.
c) Milletvekilleri kendi iradeleri dışındaki nedenlerden dolayı vatandaşa
verdikleri sözleri yerine getiremiyorlarsa bunun nedenlerini de halkımıza
açıklamalıdırlar.
2- DOĞRULUK:
Milletvekilleri, Meclis içinde ve dışında yaptıkları tüm
konuşmalarında doğruları söylemelidir. Gerçek olmayan, yalana dayalı,
yanıltıcı söz ve beyanatta bulunmamalıdır.
3- DÜRÜSTLÜK:
Milletvekilleri görevlerini yaparken ortaya çıkabilecek bir
çıkar çatışmasını her zaman kamu yararı doğrultusunda çözebilmeli ve bu konuda
çeşitli çevrelerden baskı görse dedürüstçe bu baskıyı halkımıza anlatabilmelidir.
4- KENDİSİNİN VE YAKIN ÇEVRESİNİN ÇIKARLARINI GÖZETMEME:
Milletvekilleri, TBMM’deki Genel Kurulda, komisyonlarda veya
görev aldığı diğer kurullarda karar verirken, sadece kamu yararı ve
halkımızın çıkarı gözetilmelidir.Bu kararlarda kişisel çıkarları, aile veya
yakın çevresinin çıkarları söz konusu olmamalıdır.
5- SORUMLULUK DUYMA:
Milletvekilleri, verdikleri kararlar ve tüm
davranışlardan kişisel olarak sorumludur. Bu karar ve davranışlardan
kaynaklanacak her türlü soruşturmaya daima açık olmalıdır.
6- BÜTÜNLÜK:
Milletvekilleri, görevlerini etkileyebilecek şekilde, çeşitli
kişi ve kuruluşlara karşı maddi veya manevi anlamlarda herhangi bir yükümlülük
üstlenmemelidir.Görevlerini tam bir özgürlük içinde yerine getirmelidir.
7- TARAFSIZLIK:
Milletvekilleri, atama, ihale veya kişileri değerlendirme
gibi kamu görevlerinde bulunuyorlarsa, bu görevlerini yerine getirirken liyakat
esasına göre hareket etmeli ve tarafsızlığını korumalıdır.
8- AÇIKLIK:
Milletvekilleri, verdikleri tüm karar ve faaliyetleri
hakkında olabildiğince açık ve şeffaf davranmalıdır. Kendilerinden
faaliyetleri hakkında bilgi isteyen vatandaşa, sivil toplum örgütlerine, basın
temsilcilerine ve varsa Milletvekili izleme komitelerine karşı daima açık ve
yardımcı olmalıdır.
9- LİDERLİK:
Milletvekilleri, siyasal ahlak ilkelerinin benimsenmesi için
destek olmalı, bu ilkeleri güçlendirmeli ve uygulamasında iyi bir örnek
oluşturmalıdır. Bu sırada topluma da etkin liderlik özellikleri
sergilemelidir.
10- GÜVENİRLİK:
Milletvekilleri, her zaman TBMM’nin saygınlığını
arttıracak şekilde hareket etmeli ve halkımız tarafından kendilerine
duyulan inanç ve güveni sarsacak herhangi bir davranış da bulunmamalıdırlar.
11- YÜRÜTMEYE SAYGI:
Milletvekilleri, görevlerini yerine getirirken, herhangi bir
çıkar veya kazanç unsurunu gözeterek hareket etmemeli ve bu doğrultuda
bürokrasiye müdahalede bulunmamalıdır. Yürütme organının her kademesinde
çalışan memur ve bürokrat üzerinde herhangi bir şekilde baskıya yol açacak söz
ve davranışlardan kaçınmalıdır.
12- YARGIYA SAYGI:
Milletvekilleri, devam eden herhangi bir davayı
etkileyebilecek söz ve davranışlardan kaçınmalı, yargı bağımsızlığını
zedeleyecek davranışlarda bulunmamalıdır. Milletvekili olarak yargının
görevini kolaylaştıracak her türlü yardımı sağlamalıdır.
13- ÇIKAR GRUPLARINDAN UZAK KALMA:
Milletvekilleri, herhangi bir çıkar çevresinin sözcüsü
veya savunucusu olamazlar. Hatta bu şekilde algılanacak bir harekette bile
bulunamazlar.
14- DEMOKRATLIK:
Milletvekilleri, her konuda demokrasi ilkelerine uygun
hareket etmelidir. Kendi partisinin seçimlerinde, adayların saptanmasında
ve görevleri yerine getirmeleri sırasında tarafsız olmalıdır. Her koşulda
demokrasi ilkelerine göre davranmalıdır.
15- YASALARA UYMA:
Milletvekilleri, Türk vatandaşları için geçerli olan tüm
yasalara uymakla yükümlü olduklarını unutmamalı ve halkımıza bu konuda da
örnek olmalıdır. Kendilerine Anayasa ile belirlenen dokunulmazlık haklarını
kötüye kullanmamalıdır.
16- GİZLİ BELGEDEN ÇIKAR SAĞLAMAMA:
Milletvekilleri, Meclis araştırma ve soruşturma
komisyonlarındaki görevleri sırasında ve konumları nedeniyle elde ettikleri
gizli bilgileri sadece görevleri ile ilgili olarak kullanmalıdır. Bu tür
bilgiler asla çıkar sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır.
17- AYRICALIKLARI İSTİSMAR ETMEME:
Milletvekilleri, kamuya hizmet amacıyla kendilerine tahsis
edilmiş ödenekler, lojmanlar gibi çeşitli ayrıcalıkları asla amaçları dışında
kullanmamalı ve bu tür ödenekler konusunda yürürlükte olan yasa ve kurallara
kesinlikle uymalıdır.
18- BİRBİRİNE SAYGI:
Milletvekilleri, kendi aralarında karşılıklı saygı ve
güvene dayanan ilişkileri geliştirmelidirler. Değişik partilere mensup
Milletvekilleri Meclis çatısı altında veya dışında birbirine hakaret etmemeli,
kötü söz veya fiziki müdahalede bulunmamalıdır.
19- BAĞIMSIZLIK:
Milletvekilleri, TBMM’de kendi parti grupları veya Genel
Başkanlarının sözlerine göre hareket etseler de kararlarında bağımsızdırlar. Genel
kurul veya komisyonlarda verecekleri oyların yönü için önceden hiç bir
taahhütte bulunmamalıdır.
20- ÖDÜL KABUL ETMEME:
Milletvekilleri, herhangi bir yasanın veya önergenin Meclise
sunulması, Meclis komisyonlarında görüşülen herhangi bir teklifin desteklenmesi
ya da buna muhalefet edilmesi gibi faaliyetlerden ötürü herhangi bir kişi
ve kuruluş tarafından verilecek parasal değeri, tazminatı veya ödülü kabul
etmemelidir.
Değerli arkadaşlar,
Uluslararası SİYASİ AHLAK İLKELERİNİ halkımıza
anlatmak ve tartışmak amacıyla, 1999 yılından beri İstanbul. 3. seçim
bölgesi Milletvekili İzleme Komitesi (İSTMİKOM3) olarak, çeşitli
ilçelerimizde NASIL BİR MİLLETVEKİLİ ve NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI başlıklı
paneller düzenledik. Bu panellere davet ettiğimiz birçok Sivil Toplum
Kuruluşunun (STK) önerisi ile yukarıdaki ilkelerin yanı sıra, ülkemiz koşulları
gereği, seçilecek kişilerin;
1- MEDYA aracılığı ile her yasama yılı sonunda TOPLUMA
MAL BEYANINDA bulunmasını,
2- ÇEVRE örgütlerinden EN AZ BİRİNDE görev
almış olmasını,
3- YAŞAMI ile SÖYLEMİNİN UYUM içinde olmasını,
4- Bir toplumun ilerleyebilmesi için KADIN-ERKEK
EŞİTLİĞİNİN KABUL EDİLMESİNİN BİLİNCİNDE olmasını,
5- ÜLKE ve YEREL sorunlarımızdan EN AZ BİRİSİ
İÇİN, çözüm üretecek kadar UZMANLAŞMIŞ olmasını,
6- Çetelerin, Mafyaların, Holdinglerin, Tarikatların ve
Aşiretlerine EMRİNDE OLMADAN görev yapmasını,
7- Okuyan, Düşünen, BİLİMDEN ve SANATTAN yana
olduğunu kanıtlamış olmasını,
8- Görev yaparken DOKUNULMAZLIK ZIRHINA bürünmeyi
kabul etmemesini,
9- LİDER SULTASINA karşı korkmadan fikirlerini
açıklayabilmesini ve gerektiğinde İSTİFA edebilme cesaretini göstermesini,
10- Kendini seçenlere karşı her zaman HESAP VEREBİLECEK olgunlukta
olmasını,
12- Güzel ülkemizin BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ için her
şeyi göze alabilecek kadar cesaret sahibi olmasını, istemenin ve bir
seçmen olarak TÜM SEÇİLMEK İSTEYENLERDEN beklemenin en doğal hakkımız
olduğu ortaya çıkmıştır.
Siyasi parti yetkililerinin NASIL BİR MİLLETVEKİLİ? sorusuna
yanıt ararken, ümit ederim yukarıda sıraladığımız özellikler dikkate alınır ve
ona göre önseçimler-seçimler yapılır.
Esasen aday olmak isteyenlerin de, yukarıdaki ilke ve
koşulları iyi incelemesi ve BU İLKE VE KOŞULLARA BEN UYGUN MUYUM? diyerek
bir öz eleştiri yapması ve de ondan sonra aday olması gerekir. Adaylar
tarafından özgüven gerektiren bu eylem yapıldığında, siyasette kalitenin
artacağına inancım tamdır. Aksi takdirde toplumda siyasete ve siyasetçiye
duyulan güvende azalma devam edecektir.
Sevgi ve saygılarımla (20.10.2015).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Yaklaşık 17 yıldır her seçim döneminde sizlere sunduğum bu
uyarımı yeniden anımsatmak istedim. İstanbul. 3. seçim bölgesi
Milletvekili İzleme Komitesi’nin (İSTMİKOM3) Haziran-1998 den beri çeşitli
etkinliklerini ve 3. bölge Milletvekillerimizin yıllık ve dönemlik meclis
faaliyetlerini www.istmikom3.orgadresinden
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder