"ÖNCE VATAN" .. YAAA Tayyib ''SEN; 3 SENELİK''
özel AKSARAY MALİYE OKULU'NDA YAHUDİ RAFAEL SADİ İLE OKUYAN RECEP değil misin?, T.C. BURHAN SAVAŞ
04.06.2015 00:00
Ahmet TAKAN
YENİÇAĞ’ın dün manşetinden MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli’nin Recep Erdoğan’a yönelttiği 5 tarihî soruyu gördünüz.
Önce, bir daha hatırlayalım isterseniz; 2010 referandumu ve
2011 genel seçimi arifesinde patlayan “ispatlamazsan şerefsizsin” tartışmasını.
Devlet Bahçeli, 2010 Ağustos’unda o zaman Başbakan olan
Recep Erdoğan’a şunları söylemişti;
“PKK ile anlaştığınızı niye saklıyorsunuz. Kandil’den ses
geliyor, 4 defa görüşüldü. 4 günde anlaşma yapıldı. İmralı ile anlaşma yapıldı.
Bunu niye saklıyorsunuz Sayın Başbakan?”
Recep Erdoğan da Bahçeli’ye şu yanıtı vermişti;
“Bugüne kadar hiçbir zaman terör örgütü ile masaya
oturmadım. Hiçbir zaman da oturmayacağım. PKK ile görüştüğümüzü söyleyen
şerefsizdir. İspatlamazsan şerefsizsin.”
Sonra ne oldu?.. Eylül 2011’de gizlenen Oslo görüşmeleri
patladı ve bugüne kadar paçalardan aktı geldi cerahat. Terör örgütü ve
temsilcileri ile yapılan pazarlıklar sonucu imzalanan mutabakatlar ekranların
canlı yayınlarından izletildi millete. İmralı, Kandil, “devlet” temsilcileri,
AKP’li siyasiler tarafından su yolu haline geldi. Öcalan’a övgüler dizildi.
Nevruz bahanesiyle bebek katilinin yazdığı ve Diyarbakır meydanlarında okunan
mektuplar Recep Erdoğan tarafından redakte edildi.
Bugün takvimler 7 Haziran 2015 seçimini gösteriyor.
Bahçeli’nin Elazığ mitingindeki ilk soruya baksak yeter;
“İmralı canisi ile mektuplaşıp, şahsen temas kurup günü
birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi?..”
Yani; İmralı’dan bebek katili Öcalan çıkarılıp bir yerlere
götürülüp getirilmiş. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kılı kırk yaran, ince
eleyip sık dokuyan bir siyasetçidir. Kendisine çok sağlam bilgi ve belgeler
içeren dosyaların yağdığını da çok uzun zamandır bilirim. Bahçeli, 5 soruda
daha bu kadarını özetliyorsa devamı ve de elinde çok sağlam bilgilerin olduğunu
da tahmin etmek güç değil. Bahçeli’nin yönelttiği 5 sorudaki iddiaların aynen
doğru çıkacağına adım gibi eminim.
Devlet Bahçeli’nin seçime 4 gün kala patlattığı büyük
bombayı yandaş-havuz medya ile PKK sever romantiklerin medyası tabii ki görmezden
geldi. Her iki tarafın da işine ve stratejilerine uygun olmadığı için
kulaklarının üstüne yattılar.
Biz de, biraz daha fazla bilgi tırtıklamak için MHP Grup
Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu’nu aradık. Halaçoğlu da Oslo öncesi ve sonrasını
hatırlatarak, “Hepsi ciddi sorular, bunları cevaplayacağını sanmıyorum,
inkâr edecektir” dedi.
Bu arada Halaçoğlu, çok yeni bir tartışmayı da tekrar
hatırlattı. Kendisinin Nisan 2014’te Recep Erdoğan’ın “sahte üniversite
diploması” ile ilgili yaptığı açıklama ve kamuoyuna sunduğu belgeleri.
Halaçoğlu, “Cumhurbaşkanı olmak için 4 yıllık fakülte mezunu
olmak gerekir. Sultanahmet’teki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 3
yıllıktı. Onun mezun olduğu zaman 3 yıllıktı” demişti. Yusuf Hoca hâlâ
iddialarının arkasında. O günlerde kamuoyuna sunduğu belgeler kişisel facebook
sayfasında duruyor.
Halaçoğlu, bugün de sözlerine şunları ekliyor;
“Ben, Cumhurbaşkanına diploman sahte diyorum beni mahkeme
vermiyor. Normal başka bir şey olsaydı çoktan verirdi. Diyorum ki; 1981 yılında
mezuniyet belgesi almışsın, mezuniyet belgende ne resim var, ne gizli damga
var, soğuk damga var. Dekanın da mührü yok. İmza var, mühür yok. Kazıntı ve
silinti yoktur diyor diğerlerinde resim var, soğuk damga var. Seninkinde
niye öyle değil? Oraya not düşülmüş, ‘elden aldım’ diye. Mezuniyet belgenin
sonrasında kurulmuş bir üniversiteden nasıl mezun olabilirsin? Marmara
Üniversitesi’nin diplomasını nasıl alırsın diye soruyorum ve İşletme mezunu
olarak nitelendiriliyor. Halbuki İşletme ile alakası yok. Aksaray’da Maliye
Meslek Yüksek Okulu mezunu, eğer mezunsa?.. Klozet meselesinde nasıl atağa
geçti, bu konularda hiçbir şey yapmıyor. Hiç beyanat vermiyorlar diploma
konusunda. Bir kere bana Yusuf Hoca bunları ele almak sana yakışıyor mu
dediler. Yakışıyor mu ne demek?..”
Yarattığı korku imparatorluğunun operasyonları fos çıkıyor.
Çok usta olduğu algı operasyonlarında da fena çuvallar oldu. Önüne konulan
belgelere cevap veremiyor. Bağırıyor, çağırıyor, küfür ediyor, tehdit edip,
sopa gösteriyor. “...ev sahibini bastırır” misali. 7 Haziran gecesi
meşhur balkon konuşmasının yerine Sarayda Davutoğlu’nu haşlama operasını
izlerseniz şaşırmayın!..
--
"BU ÖBEK;TÜRK-TÜRKÇE-ATATÜRKÇE,DÜŞÜNEN,EBEDİ BAŞKOMUTAN ATATÜRK DEVRİMİ VE İLKELERİNE RUHUYLA BAĞLI,HER ŞEY VATAN İÇİN DİYENLER VE KAHRAMAN TÜRK ORDULARINA,TÜRK POLİSİNE KANIYLA CANIYLA BAĞLI"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-DÜNYA DURDUKCA ÜLKÜSÜNDE BİR ÖBEKTİR.." KURULUŞ TARİHİ 28.12.2007
"BU ÖBEK;TÜRK-TÜRKÇE-ATATÜRKÇE,DÜŞÜNEN,EBEDİ BAŞKOMUTAN ATATÜRK DEVRİMİ VE İLKELERİNE RUHUYLA BAĞLI,HER ŞEY VATAN İÇİN DİYENLER VE KAHRAMAN TÜRK ORDULARINA,TÜRK POLİSİNE KANIYLA CANIYLA BAĞLI"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-DÜNYA DURDUKCA ÜLKÜSÜNDE BİR ÖBEKTİR.." KURULUŞ TARİHİ 28.12.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder