Dr. Necip HABLEMİTOĞLU
“Türkiye Cumhuriyeti’ne İhanet Belgesi”nden
derleme ve alıntılar. Büyük
Atatürk, 9 Ekim
1925'de, sanki bugünü görerek Cumhuriyet Savcılarına şöyle
sesleniyordu:
"Her uygar ve çağdaş devlette olduğu
gibi, Türkiye Cumhuriyeti Adliyesi'nde de, Cumhuriyet Savcılarını yüksek ve son
derece önemli bir görev ve makamın temsilcileri olmak üzere tanırım.
İnkılâp savcılarının, kendilerine verilen
bu büyük görevin önemine uygun olarak gayretli ve çalışkan olmaları konusunu,
adliyemizin başarı ve üstünlüğünün en önemli etkenlerinden sayarım.
Laik Türk inkılâbı, çağımızın uluslara
yaşama ve yükselme yeteneği veren en son ve en uygar ilkelerin bir ifadesi ve
Türk Ulusu'nun büyük fedakarlıklarıyla sürdürülen ve kazanılan büyük
mücadelenin eseridir.
İnkılâpların gerçekleşmesi, kararları ve
kanunlarıyla, ulusal irade ve ulusal egemenliğin bir görünümü; bütünü
itibarıyla da Türk Ulusu'nun bütün haklarıdır.
İnkılâpların her biri, ulusun emeği ve
hakkı ile gerçekleşmiştir.
Cumhuriyet Savcılarımızın, İNKILÂP
GEREKLERİ ETRAFINDA, EN KISKANÇ VE UZAKLARI GÖREN HASSAS NÖBETÇİLER OLMALARINI,
ASIL GÖREVLERİNDEN SAYARIM....
YÜKSEK AMACA YÖNELİK HERHANGİ BİR SUİKAST
FAİLİNİN DURMAKSIZIN KOVUŞTURULMASI VE KOVUŞTURMANIN, ULUSUN BÜTÜN HAKLARI
TATMİN VE TAZMİN EDİLİNCEYE KADAR, HAKİM ÖNÜNDE DE KAYGI VE ISRARLA
SÜRDÜRÜLMESİNİ VE SONUÇLANDIRILMASINI İSTERİM....
YAKIN TARİHİMİZDE VE ESKİ ZAMANLARDA,
DİNLERİN; ZORBA HÜKÜMDARLARIN, RAHİPLER
VE ÇIKAR SAĞLAYANLARIN ELİNDE BİR BASKI ARACI OLMASI GİBİ, ÇAĞIMIZDA KESİNLİKLE
İZİN VERİLEMEZ VE HOŞ GÖRÜLEMEZ.
İNKILÂBA KARŞI KOYAN MUHALEFETİN
ÖZGÜRLÜKTEN VE YASADAN YARARLANMAYA HAKKI YOKTUR.
BİREYİN DEĞİL, BİREYLERİN TAMAMINI İFADE
EDEN TOPLUMUN VE DEVLETİN YARARI, HER DÜŞÜNCE VE KAYGIDAN ÖNCE GELMELİDİR.
SINIRSIZ BİREYSEL ÖZGÜRLÜK VE KİŞİSEL
ÇIKAR PEŞİNDE OLANLAR, KENDİ EMELLERİNİ, ÇIKARLARINI ULUSUN YÜKSEK ÇIKARLARI VE
ÖZGÜRLÜĞÜNDEN ÜSTÜN TUTANLARDIR.
SINIRSIZ KİŞİSEL ÖZGÜRLÜKLER, KİŞİSEL
ÇIKARLAR, UYGAR VE DÜZENLİ TOPLUMLARI, DEVLETLERİ YIKARAK ANARŞİYİ VE
ÇOĞUNLUKLA DA ZORBALIĞI YARATIR..."
İnsanın aklına ister istemez gelir, Atatürk'ün
Cumhuriyet Savcısı olma özelliğine, cesaretine, iradesine, kararlılığına,
aydınlığına sahip kaç hukukçu var, ülkemizde?!
İşte bunun için Fethullah Gülen,
müritlerine hedef gösteriyor: "Mülkiyede ve Adliyede
kadrolaşın!" Cumhuriyet Savcıları'nın büyüteç altına alınması; sadece
müritlerin değil, görevini yapmayarak sessiz kalanların, Cumhuriyete
ihanete sırtını dönenlerin de ayıklanmasını gerekli ve öncelikli kılmaktadır.
Laik hukuk devletinin tüm kurumlarıyla işlemesi, "Temiz
Türkiye" idealinin gerçekleşmesi, Atatürk'ün yukarıdaki
direktifleri, böyle bir ayıklamayı kaçınılmaz hale getirmiştir.
Tabii bu yasal ölçülerdeki ayıklamanın
önce fethullahçılara kol-kanat geren, af tartışmalarını durup
dururken gündeme getiren ve AB girişimleri, tahkim dahil, daha pekçok olumsuz
işlemin sorumlusu Hükümet'in Baş'ı ve Adalet Bakanı'ndan başlaması şarttır.
Almanya'da Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın
en sadık işbirlikçilerinden biri ve de malumNecmeddin Erbakan'ın yeğeni olan
Mehmet Sabri Erbakan, Başkanı olduğu İslam Toplumu Milli Görüş
Teşkilatı'nda yaptığı şu konuşma ile "hit" olmuştur:
"Yetmişbeş yıldır bize zorla Türk
kimliğini dayattılar. Biz bunu reddediyoruz.
Üç milyarlık müslüman dünyasının kimliğini
istiyoruz".
İhanet ve uşaklık, daha veciz (!) biçimde nasıl ifade
edilebilir ki?!
Erbakan'a çok yönlü destek sağlayan BfV
ve BND'nin yan kuruluşu olan Doğu Enstitüsü'nün araştırmacılarından Gunther
Seufort, hiç olmazsa Alman olmanın rahatlığı ve dokunulmazlığı içinde
işbirliği ve de birlikteliği ortaya koyan şu yorumu yapmıştır:
"Bir Türk ulusu yoktur.
Varolan, tepeden inmeci (jakoben) merkezi
devlet terörü ile bir arada tutulmaya çalışılan değişik kültürel gruplardır: Kürtler,
Lazlar, Çerkezler, Aleviler, Hristiyanlar...
Adına Türk ulusu denilen uyduruk konsept,
bizzat Mustafa Kemal tarafından Türk kökenli sünni müslümanların ulusu olarak
tasarlanmıştır".
"Biz Türk’üz, tam manasıyla Türk’üz! İşte
o kadar!
Asya için ve Avrupa için bizim konumumuz
aynıdır.
Dostlara sahip bulunmak, tam
bağımsızlığımızı korumak, her şeyi Türk cephesinden değerlendirmek! Bu gerçekçi
görüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nu mahveden ideolojiye tepkidir." Gazi Mustafa Kemal, 1921
Demem o ki: Milyon'da 1'iz! Atatürk
Türkiyesi'ne gönül vermiş milyonlar'dan 1'isiyiz!
"Atatürk gibi dehalar ancak görünüşte
ölürler. Öyle insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi muayyen bir devir için
de doğmazlar." Fransız
Basını
EY KUL!
KAPILARDAN GEÇERKEN; TÜRKLÜĞÜNÜ
UNUTMA,
NE MUTLU TÜRK'ÜM DEMEK İÇİN.. CUMHURİYET'E
SAHİP OL,
DEVLETİNİ SEVMEK İÇİN.. HAYATI
DOĞRULUKLA KUR,
DOĞRUYU ÖĞRENMEK İÇİN.. İTİMADI KAYBETME,
İTİBARI KAZANMAK İÇİN.. KENDİNİ İYİ TANI,
CÜMLE ALEME TANITMAK İÇİN.. İNSANI SEVDİĞİNİ SÖYLE,
SEVGİYE ALIŞMAK İÇİN.. TOPLULUĞA KENDİNİ ADA,
SENİNLE OLAN İNSANLAR İÇİN.. İŞİNİ,
AŞINI, BİLGİNİ PAYLAŞ,
PAYLAŞANLA OLMAK İÇİN...
Nusret DEMİRAL
"Muhterem Milletim'e şunu tavsiye
ederim ki; sinesinde yetiştirerek başına taç ettiği adamların kanındaki ve
vicdanındaki cevheri asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an feragat
etmesinler...'' Cumhurbaşkanı
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
''Bizler; Gözünde Vatanını; Gönlünde
ATATÜRK ilke ve İnkılaplarını tutabilen,
Vicdanında dinini saklayabilen; Milliyetçilik
ve laiklik düşüncesi içinde görev yapanlardanız.'' Nusret DEMİRAL, DGM (Onursal) Cumhuriyet
BaşSavcısı
"Cumhuriyet’in temelinin laik bir
dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden
kaçmamalıdır. Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir. Geri
kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır." Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal
ATATÜRK, 1930/Kırklareli
Demokratik düşünce ve kanaatlerimin
engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle, "hakkımda
olası her türlü antidemokratik yasal girişimi" TC Anayasası, AİHM ve İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarım saklı kalmak
üzere, peşinen reddederim.
(*) Gönderen: Cesuryorum <cesuryorum@gmail.com>
(**) Merhum Dr. Necip
Hablemitoğlu'nun "Türkiye Cumhuriyeti'ne
"İhanet Belgesi"nden rastgele seçilmiş alıntılar..." adlı "ANDIÇ" raporundan
alıntı'dır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder